top of page
  • Yazarın fotoğrafıOnur Yilmaz

SENSİN MODERN (!)

sürdürülebilirlik, gelenek ve tarım üzerine


Modernizm geleneksel uygulamaları ve gelenek kültürünü küçümsedi. Modern olmayan her şey/herkes ilkellikle nitelendirilerek aşağılandı. Bugün geldiğimiz noktada modern(!) yaşamın türümüzün geleceğine yönelik yarattığı tahribatı önlemek için ihtiyacın kadar erişmeyi öğütleyen geleneksel olanı yeniden keşfediyoruz. Bu temelde ilkellik olarak küçümsenen geleneksel uygulamaların ne kadar sürdürülebilir olduğunu her geçen daha iyi kavrıyoruz.

İklim krizi, çevre kirliliği, küresel ısınma gibi güncel meselelerle ilgili her araştırmada geleneksel uygulamaların doğanın döngüsüne ne kadar saygılı olduğuna dikkat çekiliyor. Örnek vermek gerekirse, küresel enerji tüketiminin 1/5’i endüstriyel tarıma ayrılıyor. Bu yolla gıda üretmek çevre açısından oldukça riskli. Örneğin, çiftlikte yetişen bir ineğin ömür boyu tüketeceği yiyeceği temin etmek için yaklaşık 1000 litre petrol kullanılması gerekiyor. Bu durumu önlemeye yönelik yaklaşım ise “rejeneratif tarım” veya “onarıcı tarım” biçiminde nitelendiriliyor. Toprağın çevre bilinciyle de uyumlu olarak verimli bir şekilde kullanılması anlamına geliyor.


Sürdürülebilir gıda üretimini gözeten bu form, en eski dönemlerden beri hayvancılıkla uğraşan topluluklar arasında çok sistematik bir şekilde uygulamaktaydı. Orta Asya coğrafyasında farklı boy ve kabilelere ait yüzbinlerce hayvandan oluşan sürüleri beslemek için topluluklar arasındaki organizasyon, herhangi bir çakışma gerektirmeyecek ve otlakların, su kaynaklarının, kuşun, börtü böceğin velhasılı doğanın döngüsünü bozmayacak biçimde ayarlanırdı. Biriktirmeden, yok etmeden kendisinin dışındaki her canlıya büyük saygı gösterisinde bulunarak bir kültür hâline getirilen bu yaklaşımları Batı kökenli literatür çalışmaları üzerinden açıklamaya çalışıyoruz. Batı karşısındaki kompleksimiz bir yana bilimsel çalışmaları güncel meselelerle yoğurma kapasitemizi ortaya koyamamanın bizdeki eksikliği de çok büyük. Sıkça vurgulanan, “doğaya ve yaşama saygılı, yeşil, sürdürülebilirlik” kavramlarına yönelik kültürel arkaplanımız işlenmeye müsait oldukça veriyi barındırıyor. Değerlendirmek biz kültürbilimcilere düşer!



17 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page